Lütfen Bekleyin

Rune Nedir?

Yazar: Özenç Irmak

Rune kelimesi Eski İngilizce’de “sır, gizem” anlamına gelen rūn ve Eski İskandinav dilinde “büyülü sembol, saklı ilim” anlamına gelen rúnir kökenlerinden gelir. Bu sembollere “rune” denmesinin sebebi gerçekten de bir rune sembolünün temsil ettiği kavrama dair kavramın var olduğu zamandan bu zamana kadarki tüm bilgileri ve sırları taşımasıdır. Örneğin bereketle ilgili bir rune berekete, toprağa dair her şeyle ilgilidir. Sadece eski İskandinavların toprağa atfettiği özellikler ve zenginlikle ilişkilendirdikleri kavramlar ve gizemler değil genel olarak toprağın varlığıyla ve nitelikleriyle ilgili bir gücü vardır bu rune sembolünün. Sembolün İskandinav coğrafyasından çıkması sadece bu sembolün İskandinavların toprak ve bereket ritüelleriyle ilişkili olduğu anlamına gelmez. Runeler evrensel olduğu için dünyanın her yerindeki toprak ritüelleri ve bereketle ilişkilendirilen kavramlar ve öğretilerin gücünü taşır bereketle ilgili bir rune. Rune kelimesinin bir diğer anlamı da “fısıltı” dır ve Almanca’da “fısıldamak” anlamına gelen raunen fiili bu kökten gelmektedir. Kelimenin bu anlamı da yine runelerin sırları taşıyan semboller olduğuyla ilgilidir. Sesli konuşmak üç boyutlu gerçekliği temsil ederken fısıldamak öte alemde konuşmayı, sırları dile getirmeyi ifade eder.

Runeler eski İskandinav alfabesi olan futhark alfabesinin harfleridir. Bu harfler diğer tüm alfabelerin harflerinde olduğu gibi ilk olarak iletişim için değil ritüelistik amaçlar için kullanılmıştır. Bunu da Vikingler döneminden (8.yüzyıl) önceki zamanlarda kullanılan ve 24 rune sembolünden oluşan Elder Futhark alfabesinin kullanıldığı döneme ait bulunan arkeolojik eserlerden anlıyoruz. Bu döneme ait eserlerde runeler dil bilgisel olarak bir anlam taşımayacak şekilde bir araya getirlimiştir ve bir amaç doğrultusunda bu objeler hazırlanmıştır. Örneğin evi korumak, balık tutarken şansı artırmak, hayvanların sütünü bereketlendirmek gibi. Vikingler dönemiyle birlikte, yani 8.yüzyıl ve sonrasında 16 rune sembolünden oluşan Younger Futhark alfabesi kullanılmaya başlanmıştır ve artık runeler sadece ritüelistik amaçlar için değil destanları anlatmak, mitleri yazmak için de kullanılmaya başlanmıştır. Orta Çağ runeleri ise tamamen metinlerde kullanılmıştır ve bu döneme ait rünik objeler çok azdır veya ritüellerle hazırlanan runelerde bile anlamlı cümlelere rastlanmaktadır. Bunun dışında Anglo Saxon, Armanen, Marcomanni ve Dalarne rune alfabeleri de vardır ve bunların arasında ritüelistik amaçlarla en çok kullanılan Anglo Saxon runeleri olmasına rağmen Elder Futhark kadar bu amaçlarla kullanılan rünik alfabe şimdiye kadar bulunamamıştır. 

Runelerin tarihsel olarak nereden geldiğiyle ilgili birçok teori vardır ve bunlar adı üstünde teoridir, gerçekliği tartışmalıdır. Fakat mitlere baktığımızda Kuzey Avrupa mitlerinde savaş, bilgelik, büyü, kehanet, ilham, şiir, gökyüzü ve fırtına tanrısı olan Odin’in runeleri kader tanrıçalarından alıp insanlara ve diğer tanrılara hediye ettiğini görürüz. Odin’in mitlerini okuduğumuzda en dikkat çekici noktalardan biri Odin’in devamlı bilgi ve bilgelik peşinde olması ve bunun için feda edemeyeceği hiçbir şeyin olmamasıdır. Runelerin hikayesi de bu şekilde başlar. Odin bir gün tüm alemleri gördüğü tahtı Hlidskjalf’te otururken kader tanrıçaları olan Nornların runeleri kullanarak her canlının ve tanrıların kaderini nasıl öğrendiğini gözlemler ve bunu kendisi de öğrenmek ister. Bunun için Nornların üçüncüsü olan Urd’un kuyusuna gider. Bu kuyu yaşam ağacı Yggdrasil’in köklerinde bulunur. Runeler bu alem ve öte alem arasındaki köprü görevi görür, bu yüzden Odin’in runelerin bilgisini almak için bir ölüm ve diriliş sürecine girmesi gerkmektedir. Bunun için başı kuyuya gelecek şekilde kendini yaşam ağacına asar ve mızrağıyla kendini yaralar. Orada asılı bir şekilde dokuz gün boyunca kalır ve onuncu gün runelerin bilgisini alarak tekrar hayata döner. İskandinav mitlerinin toplandığı Edda’da Havamal diye bir bölüm vardır. Havamal kelime anlamı olarak “Har’ın sözleri” anlamına gelir. Har, yüce olan demektir ve Odin’in isimlerinden biridir. Havamal bölümünde Odin kendi ağzıyla runeleri nasıl elde ettiğini şu şekilde anlatır:
Veit ek, at ek hekk vindga meiði á
nætr allar níu, geiri undaðr
ok gefinn Óðni,
sjalfr sjalfum mér,
á þeim meiði, er manngi veit
hvers af rótum renn.
Við hleifi mik
sældu né við hornigi;
nýsta ek niðr, nam ek upp rúnar,
æpandi nam, fell ek aftr þaðan.

Asıldığımı bilirim rüzgarın savurduğu ağaca
Tam dokuz gün, dokuz gece boyunca
Odin’e adanmış, bedenimi delen mızrakla
Kendimi kendime kurban etmiş,
Köklerinin derinliğinin bilinmediği o ağaçta
Ne ekmek verdiler, ne de boynuzdan bir damla
Belli belirsiz bir vizyonla baktım aşağıya
Uzandım ve aldım runeleri çığlık çığlığa
Ve düştüm tekrar o ağaçtan toprağa


Bundan sonra Odin tanrıların diyarı Asgard’a geri döner ve önce runeleri diğer tanrılara öğretir. Daha sonra da runeleri insanlara armağan eder. Havamal mitinin son 20 kıtasında Odin runeleri ne amaçlar için kullandığını anlatır. İlerleyen mitlerde ve elyazmalarında Odin’in runeleri en çok şifa vermek ve öte aleme giden bir ruhu geri çağırıp ondan bilgi almak için kullandığını görürüz. Bunun dışında zihinsel güç için, savaşlarda cesaret için, hava durumunu kontrol etmek için gibi başka amaçlarla da kullandığı yazar.
Runeler hayatın her alanında kullanılabilir. Kadim zamanlarda insanlar bereket seremonilerinde hayvanların veya toprağın üzerine çizer, savaşa gidecekleri zaman hem korunmak, hem yolu kaybetmemek hem de tanrıların yardımını istemek için vücutlarına çizer veya savaş aletlerine kazırlardı. Zamanla birlikte insan ihtiyaçları da değiştiği için runelerin kullanım alanı da değişmiştir. Günümüzde iş hayatı, ilişkiler, şifa, başarı, bereket gibi bir çok alanda runelerin desteği çok güçlüdür. Bunun için çeşitli tekniklerle runelerin gücünün açığa çıkarılması gerekir. Her bir rune sembolü doğadaki bir güce denk gelir ve hepsinin çalıştıkça kendini gösteren bir imgesi vardır. Uygun yöntemlerle rune sembolü bir yere işlendiğinde denk geldiği bu gücü/enerjiyi yaymaya başlayacaktır. Runelerle çalışmaya başladığında kişi ilk önce sembolün ruhsal, sezgisel ve duygusal özelliklerini deneyimler fakat disiplinli bir şekilde runelerle çalışan bir kişi ilerleyen zamanlarda runelerin fiziksel etkilerini de deneyimleyecektir. Örneğin ateşle ilgili bir rune bir eve uygulandığında evdeki sohbet, yakınlaşma artabilir, evdeki negatif unsurlar temizlenebilir fakat sürekli runelerle çalışan bir kişi bu sembolle çalıştığında ortamdaki sıcaklığın arttığı da hissedilebilir. 
Runelerin bir diğer yaygın kullanım alanı da kehanettir. Bunun için taşlara, kemiklere, ağaç parçalarına kazınan veya çizilen runeler seçilerek yorumlanır. Burada diğer kullanımlarda da olduğu gibi kişinin rune bilgisine iyi hakim olması çok önemlidir. Her rune harfinin bir önceki paragrafta da ifade ettiğim gibi bir imgesi vardır. Görünüşte sadece sembol olan bir rune harfinin arka planda tarot gibi bir görseli vardır. Seçilen rune harfinin imgeleri